4 Şubat 2022

Su Altı Dronları ile Güvenlik Kontrolleri Nasıl Yapılır?

4 Şubat 2022

203

Su Altı Dronları ile Güvenlik Kontrolleri Nasıl Yapılır?

Büyük ve uzun uğraşlı iş kolları, son yıllarda teknolojinin gelişmesinin faydalarını sıklıkla görmektedir. Beden gücünden ziyade daha basit ve az maliyetli teknolojik araçların kullanılması birçok sektörde adeta hayat kurtarmaktadır. Bu teknolojik devlerden biri de dronelardır. Birbirinden farklı ortamlara rahatlıkla girebilen ve her türlü sektöre uygun şekilde işleyişini gerçekleştiren dronelar tarım alanlarından, film çekimlerine hatta su altı kullanımlarına kadar pek çok noktada kullanılmaktadır.

İnsanın fiziksel gücünü zorlayan işlerde kullanılan dronelar, özellikle dalgıçlık, hidroelektrik santraller veya tersane gibi yerlerde de sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Uzaktan kumanda yardımı ile çalıştırılan ve kontrol edilen bu dronelar, kullanım ihtiyacına göre şekillenebilir.

Kara ve hava çekimlerinden ziyade özellikle suyun altında kullanılması mucizevi olarak görünen bu insansız hava araçları, insanın girmesinin imkansız olduğu en dar ve küçük alanlara dahi girerek yapılan keşiflerde boyut atlatılmasına yardımcı olur. 

Hem amatör su altı çekim deneyimi yaşamak isteyenler hem de büyük işler için kullanmak isteyen firmalar tarafından özellikle drone kullanımı tercih edilir. Özellikle balıkçılık ile uğraşanların en büyük tercihlerinden biri olan dronelar, balıkların gidiş rotasını, suyun sıcaklığını veya akıntı ölçütünü belirler.

Bunlarla beraber, tersanelerde ve hidroelektrik santrallerde insan gücünün kullanımı son derece zahmetli ve maliyetli olabilmektedir. İş güvenliği açısından da kimi zaman tehlikeli olan bu durumlarda bedensel insan gücünden ziyade yeni teknolojik ürünlerin kullanımı ön plana çıkmaya başlamıştır. Özellikle hidroelektrik santral yapım aşamalarında veya da santral sonrası olabilecek herhangi bir durum kontrolünde insansız hava araçları kullanılmakta ve bu dronelar, yaşanabilecek tehlikeli durumları ortadan kaldırmaktadır. Hem zaman açısından hem de iş güvenliği açısından çalışanı ve firmayı korumaktadır. Aynı zamanda da yapılan işlemin başarı yüzdesi artmaktadır.

Diğer bir yandan, yük gemileri, yolcu gemileri gibi büyük sanayi işlemeciliği yapılan tersanelerde genellikle insanın fiziksel gücünün yerini dronelar almıştır. Gemi yapım aşamasında yapılan drone çekimleri, haritalama sistemi, nokta bulutu çalışmaları ve detaylı çizim incelemeleriyle geminin sağlamlığı, kullanılan malzeme sistemi ve oluşabilecek en ufak bir sorun bile baştan belirlenmektedir. Bu olası sorunlar maddi ve manevi hasarlara ya da büyük hasarlara yol açmadan önlenebilmektedir. 

Tüplü Dalışa Göre Daha Az Risk ve Maliyet

Uzun yıllardır deniz altı yaşam, su altı organizma çalışmaları veya batan bir kıta çalışmaları gibi birçok çalışmaya dünya olarak ev sahipliği yapıyoruz. Özellikle son yıllarda ortaya çıkan keşiflerle yapılan çalışmalar hayli ilerleme kaydetmiştir. Bu çalışmaların devamlılığı ise tüplü dalış yapan eğitimli dalgıçlarca olabilmektedir. Ancak ne denli tüplü dalış yapılsa da insan anatomisini zorlayan durumlarla karşı karşıya gelindiğinde hayati risk oluşturmamak adına çalışmalara ara verilmiş hatta kimi zaman da durdurulmuştur. Bu sebeplerden dolayı geniş çaplı arama çalışmalarında ya da daha derine dalınması gerektiğinde su altı droneları ile çalışmalar devam ettirilmektedir.

Tüplü dalışlara göre drone ile yapılan çalışmalar hem insan sağlığını tehlikeye atmamakta hem de maliyet açısından çok daha uygun olmaktadır.

Geniş Çalışma Aralığı ile Hedefe Kolaylıkla Ulaşım

Denizin altında yapılan keşif ve kazı çalışmaları uzun süren zaman aralığına yayılmıştır. Fakat bazı durumlarda dar ve kısa alanlardaki çalışmalara ulaşmak neredeyse imkansız hale gelmiştir. Bu gibi durumlarda hedefe ulaşmak zor olduğundan son teknoloji yapılan keşiflerde kullanılmaya başlanmıştır.

Suyun altında yapılan çalışmalar için kullanılan denizaltı droneları veya bildiğimiz ana adıyla su altı droneları geniş çalışma aralıklarında rahatlıkla kullanılmaktadır. İnsan bedeninin ya da tüple dalışların zor olduğu alanlara kolay bir şekilde ulaşan bu dronelar, çalışmaların hedef kitlesini de genişletmektedir.

 

Uzun süreçlere yayılan arama veya keşif çalışmalarını kısa süreye dönüştürerek zamandan tasarruf edilmesini sağlayan drone çalışmaları hem hedefe kolaylıkla ulaşılmasını sağlıyor hem de kısa sürede daha geniş çaplı arama geliştirme çalışmaları yapılmasına olanak sağlıyor.

Birden Fazla Perspektif ile Su Altı Koşulları Durum Kontrolü

Önceki yıllarda yapılan su altı çalışmalarında elde edilen doneler ile varılan sonuçlar uzun zaman alarak daha dar kalıplarda bilim insanlarının karşısına çıkmıştır. Zorluklarla yapılan su altı aramalarında olası herhangi bir ipucu veya sonuç Ar-Ge çalışmalarını sürdüren kişilerce yorumlanmaya bırakılmıştır.

Su altı drone kullanımlarından sonra yapılacak çalışma öncesi, çalışma esnası ve çalışma sonrası gibi istatistiklerin elde edilmesi son derece kolaylaşmıştır. Yapılacak çalışma arazisinin geniş çaplı incelenmesi, su içerisindeki canlılar, suyun akış hızı ve sıcaklığı gibi birçok nokta drone keşiflerince ortaya çıkmıştır. Bu keşiflerden elde edilen verilerle adım adım işleyen çalışmalar su altı koşullarının belirlenmesiyle daha da kolaylaşmıştır. 

Araştırma ve keşif çalışmaları esnasında suyun altında oluşabilecek tehlikeli herhangi bir durum dronelar sayesinde önceden fark edilmektedir. Su altı için dizayn edilen ve bunun için oldukça hassas olan bu dronelar, gelebilecek çoğu tehlikeyi de önceden haber vermektedir. Bu yegane durumdan ötürü araştırmacılar suyun altındaki her türlü koşula uygun çalışmalarını devam ettirmektedirler. 

Su altı koşullarına uygun yapılan çalışmalar bilim insanlarını rahatlatırken bir yandan da durum kontrollerine getirdikleri bakış açıları da genişlemiştir. Drone kullanımları sonrası birçok keşif ve araştırma adeta farklı boyutlara ulaşmıştır. Bu çalışma stilleri sayesinde su altındaki yapılan çalışmalar için daha doğru sonuçlar elde edilmiştir. Suyun altında insan gücünden ziyade kullanılan hassas dronelar sayesinde hem insanı zorlayan koşullar da bile çalışılmış hem de bu koşullarda daha doğru sonuçlar ortaya çıkmıştır.

Dar ve Karanlık Alanlarda İnceleme Yapma Avantajı

Birçok insan denizi ve okyanusu sever. Dünyanın 4’te 3’lük bir kısmını kapsayan su yaşamı insanlığın oldum olası ilgisini çekmiştir. Ancak bu durumda buz dağının görünmez yüzü de ortaya çıkmaktadır. Okyanus veya denizin görünen ve daha masum olan kısmından ziyade daha karanlık ve ulaşılması güç arazileri bulunmaktadır.

Bilindiğinden daha derin ve ulaşılması imkansız olan bu sularda keşfedilmeyi bekleyen çok fazla yer mevcuttur. Bu keşifler için yapılan çalışmalarda tüplü dalış yapan birçok dalgıç ancak belli bir seviyeye kadar dalabilmiş ve çalışmalar daha fazla ilerleyememiştir. Su altı dronelarının hayatımıza girmesiyle beraber çalışma kapsamları artmıştır. Uzaktan kumanda kontrolü ile yapılan kameralı keşif işlemleriyle insanın ulaşamadığı yerlere ulaşılmaya başlanmıştır.

Korkutucu olarak bilinen ve son derece soğuk olan sulara bırakılan dronelar, karanlıkta da adeta gün yüzündeymiş gibi çekim yapabilmektedir. İnsan bedeninin giremediği küçük ve dar alanlara girerek keşiflerin ilerlemesini sağlayacak olan bulgular elde edilmesini sağlamıştır. 

Teknolojinin her geçen gün gelişmesiyle beraber belki de yıllarca sürecek birçok çalışma kısa süre içerisinde gerçekleşmeye başlamış, ve bilimsel sonuçları ilerletmiştir.

Su altında kullanılacak droneların diğer dronelara nazaran daha farklı özellikleri bulunmaktadır. Pil ömürlerinden taşınmalarına, kamera açısından ebatlarına kadar farklılık gösterirler. Genellikle su altı araştırmaları için kullanılan drone ise Gladius Mini Su Altı Drone’udur. Bu drone sektör için büyük ölçekli ya da küçük ölçekli pek çok kişi tarafından kolaylıkla kullanılmaktadır. 

Gladius Mini Su Altı Drone

Suyun altında sanki siz yüzüyormuşsunuz izlenimi verdiren bu drone, akıllı kontrol algoritmasıyla su altında sorunsuz bir şekilde süzülür. Yapacağınız keşfe kolaylıkla ulaşmanızı sağlayan bu mini su altı droneu, tek dokunuşlu Derinlik Kilit Moduna da sahip.

İçerisinde bulunan renk algoritması sayesinde hem renk bozulmasını engeller hem de su altındaki herhangi bir şeyi de son derece parlak ve net gösterir. 

12 milyon piksellik kamerası ve sürükleyici su altı VR’i sayesinde ıslanmadan gerçekçi su altı sanal gerçeklik ekipmanlarını da destekler. 2 saatlik pil ömrüyle hem kullanımı uzundur hem de mini boyutuyla dar olan her alana girebilir. Taşınması son derece kolay ve hafif olan bu drone, su altında maceraya çıkmak isteyenler için tercih edilen en ideal ürünlerden biridir. Dronmarket’in macera severlere sunduğu bu su altı droneu, birçok çalışmaya da ev sahipliği yapmaktadır.

Chasing M2 Pro Su Altı Drone‘u detaylıca inceleyebilirsiniz.

 

 

Yorumlar